Eğitim ve öğretim sürecinin istendik sonuçlara ulaşabilmesi için öğretme ve eğitme sorumluluklarının aile-okul-sosyal çevre (mahalle) arasında paylaşılması gerektiği felsefesinden yola çıkılarak hazırlanan bu programda amaç çocuk ve gençlerin aileleriyle beraber boş zamanlarını değerlendirirken eğitici etkinlik kullanımının yaygınlaşmasını sağlamak. Ayda bir Pazar günü olarak planlanan etkinlikler üç ay boyunca ilgili mahallelerin katılımcı okullarının bünyesinde gerçekleştirilerek hem okulların mekan olarak ortak kullanıma açılması, hem de çocukları farklı okullara giden velilerin diğer okulları tanımaları ve kaynaşmalarını sağlamak da diğer alt amaçlardan bazıları.
Ben, çalıştığım okulun (CEIP Duran i Bas) bağlı olduğu Les Corts ilçesinin “aile içi zaman ve etkinlikler” kapsamındaki “Aile içinde oyun oynayalım” programlarının bir tanesine katılma fırsatı buldum.
Aile içinde oyun oynayalım programı üç etkinlikten oluşuyordu:
Ekim Ayı: Spor karşılaşmaları sırasında ailelerin gösterdiği davranışlar ve tutumlarla ilgili bir konuşmanın yanı sıra işbirlikçi oyunlarla ilgili etkinlikler.
Kasım Ayı: Dünya oyunlarından örnekler.
Aralık Ayı: Oyun ve oyuncak söyleşisinden sonra oyuncak üretme atölyesi.
Bu üç etkinlik de oyun temasından yola çıkarak mahallede bulunan eğitim kurumlarının kapılarını kamuya açarak ailelerin çocuklarıyla hem eğitici, öğretici hem de eğlenceli vakit geçirmeleri için planlanmış. Ben bunlardan sadece kasım ayında yapılanına gidebildim. Her ne kadar bu eğitim programını kapsayan proje kağıt üzerinde çok çekici ve başarılı planlanmış görünse de gittiğim etkinliği bende hayal kırıklığı yaratmadı değil.
Öncelikle “Dünya Oyunları” temalı bir etkinlik düşünüldüğünde benim aklıma dünya üzerindeki farklı coğrafyalarda yaşayan kültürlerin farklılıkları ve benzerliklerini ortaya çıkaracak oyunların seçilmesini, bu oyunları katılımcılara tanıtan panolar gelir hemen. Ancak belliydi ki bu mahalle etkinliği minimum bütçeyle hazırlanmıştı. Bırakın hangi oyunun hangi kültüre ait olduğunun belirtilmesini, ne oyunların isimleri ne de oyunların nasıl oynanması gerektiğine dair bir bilgi yoktu. Okul bahçesine birkaç masa oyunu koyulmuş ve okulun kapıları açılmıştı. Havanın çok sıcak olmasına rağmen katılım beklentimin çok altındaydı. Bu sene İngilizce öğrettiğim 20 öğrencimden sadece iki tanesini görebildim mesela. Etrafta benim haricimde başka bir öğretmen de görmedim. Duyuru kanalı olarak neleri kullandıklarını bilmiyorum ancak ben oyunla özel olarak ilgilendiğim için okul aile birliği ofisinin girişine bırakılan bir tomar broşür seçici algıma takılmıştı.
Çok kültürlü bir şehir olan ve bununla da gurur duyan Barselona şehrinin nezih sayılabilecek bir mahallesinde düzenlenen bu etkinlik güzel bir amaçla yola çıkmış ancak benim gözümde sınıfta kaldı. Yine de Türkiye’de böyle örneklere pek rastlamadığımız için bana birkaç fikir verdi. Mesela keşke Türkiye’de de okulların bahçeleri hafta sonları kapılarını sadece senede 1 yapılan kermesler için açmasa, okul yönetimleri rant için okul bahçeleri otopark olarak kullanılmasa da bu gibi tip sosyal etkinlikler düzenleyerek aileler okulla okul da içinde bulunduğu mahalleyle bütünleşse, herkes en iyi eğitime ulaşmak için sorumluluk üstlense de gelecek nesiller için umutlarımız biraz daha yeşerebilse. Ne dersiniz? Fena olmaz değil mi?
Ben, çalıştığım okulun (CEIP Duran i Bas) bağlı olduğu Les Corts ilçesinin “aile içi zaman ve etkinlikler” kapsamındaki “Aile içinde oyun oynayalım” programlarının bir tanesine katılma fırsatı buldum.
Aile içinde oyun oynayalım programı üç etkinlikten oluşuyordu:
Ekim Ayı: Spor karşılaşmaları sırasında ailelerin gösterdiği davranışlar ve tutumlarla ilgili bir konuşmanın yanı sıra işbirlikçi oyunlarla ilgili etkinlikler.
Kasım Ayı: Dünya oyunlarından örnekler.
Aralık Ayı: Oyun ve oyuncak söyleşisinden sonra oyuncak üretme atölyesi.
Bu üç etkinlik de oyun temasından yola çıkarak mahallede bulunan eğitim kurumlarının kapılarını kamuya açarak ailelerin çocuklarıyla hem eğitici, öğretici hem de eğlenceli vakit geçirmeleri için planlanmış. Ben bunlardan sadece kasım ayında yapılanına gidebildim. Her ne kadar bu eğitim programını kapsayan proje kağıt üzerinde çok çekici ve başarılı planlanmış görünse de gittiğim etkinliği bende hayal kırıklığı yaratmadı değil.
Öncelikle “Dünya Oyunları” temalı bir etkinlik düşünüldüğünde benim aklıma dünya üzerindeki farklı coğrafyalarda yaşayan kültürlerin farklılıkları ve benzerliklerini ortaya çıkaracak oyunların seçilmesini, bu oyunları katılımcılara tanıtan panolar gelir hemen. Ancak belliydi ki bu mahalle etkinliği minimum bütçeyle hazırlanmıştı. Bırakın hangi oyunun hangi kültüre ait olduğunun belirtilmesini, ne oyunların isimleri ne de oyunların nasıl oynanması gerektiğine dair bir bilgi yoktu. Okul bahçesine birkaç masa oyunu koyulmuş ve okulun kapıları açılmıştı. Havanın çok sıcak olmasına rağmen katılım beklentimin çok altındaydı. Bu sene İngilizce öğrettiğim 20 öğrencimden sadece iki tanesini görebildim mesela. Etrafta benim haricimde başka bir öğretmen de görmedim. Duyuru kanalı olarak neleri kullandıklarını bilmiyorum ancak ben oyunla özel olarak ilgilendiğim için okul aile birliği ofisinin girişine bırakılan bir tomar broşür seçici algıma takılmıştı.
Yukarıda da belirttiğim gibi ağırlıklı olarak masa oyunları vardı. Bu tip oyunların dışında sek sek sanırım bir çok kültürün ortak oyunu olarak bu etkinlikte yerini alıyordu. Dikkatimi çeken ve bir çok çocuğun da rabet ettiği diğer bir oyun da inşa oyunu köşesiydi. Burada çocuklar tahtadan uzun bir kule yapmaya çalışıyorlardı, kuleyi yıkmadan.Les Corts’da bulunan ve bu mahalle için kapısını açan okul Barselona’nın merkezine göre daha az göçmen öğrenci nüfusuna sahip. Öğrencilerin bir çocuğunun en az bir ebeveyni Katalan veya İspanyol. Yine de sınıf listeleri gözden geçirildiğinde göze çarpıyor kültürel çeşitlilik. Les Corts ağırlıkla orta sınıf ve orta üst sınıfın ve öğrencilerin yaşadığı bir bölge. Bu nedenle her ne kadar devlet okulu da olsa, veli profili eğitimli ve düzenli işi olan ailelerden oluşuyor genelde (tabii ki istisnalar vardır, ancak ben burada somut verilere değil, öğretmenlik yaptığım süreçte yaptığım gözlemlere dayanıyorum). Yani bu noktaları aktarırken asıl söylemek istediğim, istenilseydi bu organizasyon daha iyi bir şekilde yapılabilinirdi. Bazı oyunların bırakın isimlerini nasıl oynanılması gerektiğini ben bile anlamadım ki rastgele bir oyunu oynamak, kurallarına uymadan gelişi güzel vakit geçirmek bırakın o oyunun eğitici olarak amacına ulaşmasını, çocuğun eğlenceli vakit geçirmesine bile destek olmaz.
Çok kültürlü bir şehir olan ve bununla da gurur duyan Barselona şehrinin nezih sayılabilecek bir mahallesinde düzenlenen bu etkinlik güzel bir amaçla yola çıkmış ancak benim gözümde sınıfta kaldı. Yine de Türkiye’de böyle örneklere pek rastlamadığımız için bana birkaç fikir verdi. Mesela keşke Türkiye’de de okulların bahçeleri hafta sonları kapılarını sadece senede 1 yapılan kermesler için açmasa, okul yönetimleri rant için okul bahçeleri otopark olarak kullanılmasa da bu gibi tip sosyal etkinlikler düzenleyerek aileler okulla okul da içinde bulunduğu mahalleyle bütünleşse, herkes en iyi eğitime ulaşmak için sorumluluk üstlense de gelecek nesiller için umutlarımız biraz daha yeşerebilse. Ne dersiniz? Fena olmaz değil mi?
günümüzün ilerleyen teknolojisnde böyle bir etkinlikte oyun konsollarını görmeyi isterdim.
YanıtlaSilBillur çok güzel bir yazı imiş:(( Ben geç okuyabildim ama bana çok güzel bir fikir verdi. Bizim okul müdürümüz her türlü etkinliğe açık birisi, eylülde okullar açıldığında, ilk hafta sadece birinci sınıflar okula geliyor, tabi aileleriyle. Hem çocukların okula uyumunu artırmak hem de aileler ve çocuklar arası etkileşimi hızlandırmak için düzenleyebiliriz diye düşünüyorum. Bana vereceğin önerilerin var mı? Biz mi seçelim oyunları? Yoksa aileler kendi oyunlarını mı getirsinler ?
YanıtlaSilGeç olsun güç olmasın Kamuran :)))
YanıtlaSilBence madem 1 hafta var, kademeli olarak 2-3 gün böyle bir uygulama yapabilirsiniz. Önce siz oyunlar sunarsınız, sonra ailelere evlerinde oynadıkları şeyleri getirmelerini isteyebilirsiniz son gün de siz malzeme verebilir hadi hep beraber kendi oyunumuzu yaratalım sonra da beraber oynayalım diyebilirsiniz. Ama içinden bir tane seçmeniz gerekirsen okula aile katılımı sağlamak için ailelerden oyunlarını getirip diğer ailelerle ve çocuklarla oynaması istenebilir. Varyasyon çok :))