18 Mart 2013 Pazartesi

Bir Doktora Öğrencisinin İtirafları-6

(Bu yazıyı okumadan önce, 5. yazıyı okumak için tıklayın.)

"Üşeniyorum Öyleyse Yarın"ların Dayanılmaz Ağırlığı


Her doktora öğrencisinin en kötü düşmanı erteleme (nam-ı diğer PROCRASTINATION) eyleminin  sinsi sinsi ilerleyip normal bir rutin haline gelip bünyeyi ele geçirmesidir. Doktora öğrencisi dediğin aslında bir maraton koşucusudur. Kısa vadeli tatminlerden arınmış bir bünyeyle yorulmadan, pes etmeden, sabırla tez savunmasını bitirdikten sonra "Tebrikler. Geçtiniz." sözlerini duymak için 4 ila 6 sene arası çalışırlar, çabalarlar, yazarlar, çizerler, okurlar, sunum yaparlar, deney yaparlar.... Tabii bu tarif ettiğim bünyeye sahip olanlar "ideal" doktora öğrencileridir. Oysaki bir çok doktora adayı özdisiplin, içsel motivasyon, özdüzenleme gibi becerilerden yoksun bir halde kendi kendileriyle baş başa kalır bu süreçte. Yapmaları gerekenler listesi uzadıkça, erteleme davranışı kronikleştikçe, önce korku, sonra çaresizlik ve yolun sonunda da depresyon ile karşı karşıya gelirler. Bir de bakarlar ki doktora süreçleri onları hem psikolojik hem de fizyolojik olarak felç etmiş. Savaşçı ruhlu doktora adayları felç olma sinyalleri almaya başlar başlamaz bir destek aramaya başlarlar. Etrafımdaki bir çok kişi aradıkları desteği anti-depresanlarda buluyorlar. Ben de yaşadığım fiziksel belirtiler yüzünden doktora gittim ilk önce. Her ne kadar doktordan ilaç istesem de kendisi bana sadece vitamin ve bitkisel bir sedatif vermeyi uygun gördü. Verdikleri tabii ki işe yaramadı, ben de alternatif yollara başvurmaya karar verdim. Ocak ayından bu yana da gayet faydasını gördüm. Bu yazımda yaptıklarımın hepsini anlatmak yerine kısa yoldan erteleme davranışınızı değiştirmek için kullanabileceğiniz uygulaması nispeten kolay stratejilerden bahsedeceğim. 


Burada anlatacaklarımı bana öğreten The Now Habit kitabını sadece doktora öğrencilerine değil erteleme hastalığından muzdarip herkese tavsiye ediyorum. Kitabı okumak gözünüzde büyüyorsa şu linkten özetine ulaşabilirsiniz...
Bu yazıyı okumaya hala devam ediyorsanız ERTELEME hastalığınızın olduğunu KABUL ETTİĞİNİZİ ve bu HASTALIKLA savaşmaya KARAR VERDİĞİNİZİ ve ADIM ATMAYA HAZIR OLDUĞUNUZU kabul ediyorum...

1. Adım: Yalnız değilsiniz. Dünyada milyonlarca insan, başarılı, başarısız bir sürü insan ERTELEME hastalığını hayatlarının bir döneminde yaşamıştır. Yapmanız gerekenleri ertelemek sizi başarısız kılmaz. BAŞARABİLECEKLERİNİZİ ENGELLER... Üretken biri olmak varken siz hala bir şeyleri erteleyip kendinizi mutsuz etmeye devam mı ediyorsunuz? Yapmanız gerekenleri n yerine size kısa vadeli tatmin sağlayan şeyleri yapıyorsanız, içinizdeki suçluluk duygusunu körüklüyorsunuz demektir.

2. Adım: Erteleme Davranışlarınızı Tanımlayın.  "Erteleme, bir sıkıcı ya da başa çıkılamaz olarak algıladığınız bir göreve başlamak ya da onu bitirmenin yarattığı kaygıyla başa çıkmak için geliştirdiğiniz bir alışkanlıktır." 

TEZİNİZİ YAZMAYA BAŞLAMAK İÇİN MOTİVE OLMAYI, KENDİNİZDEN EMİN OLMAYI, İLHAM GELMESİNİ BEKLEMEYİN... Sadece başlayın. Hemen, Şimdi!


ERTELEME KISIR DÖNGÜSÜ, Size Tanıdık Geliyor MU?

Başa çıkılamaz bir iş karşısında Bunalmak--> Baskı Hissetmek--> Başarısızlık Korkusu--> Daha Fazla Çabalamak--> Daha Fazla Çalışmak -->Yenilgiye Uğramış Hissetmek --> Motivasyonu Kaybetmek --> Ertelemek

ÇÖZÜM: Başa çıkılamazlığın yarattığı dehşeti, başarısızlık korkusunu, düşük öz-saygıyo bir kenara koyun, AKLINIZA ODAKLANIN, bitmeniz gereken şeye ve zamana değil ŞİMDİ BAŞLAYABİLECEĞİNİZ ŞEYE ODAKLANIN...

Söylemesi kolay yapması zor mu dediniz? Ben de öyle demiştim... Kendinize hedefler, deadline'lar koyup hiç birisine ulaşamadınız mı? Alın benden de o kadar... Hevesiniz kırılmasın. Savaşımız daha yeni başlıyor...

3. Adım: Güvenli Alan Yaratın. Yapmanız gereken şeyi bitiremezseniz ne olur? Olabilecek en KÖTÜ SENARYOYU YAZIN. Bu senaryo gerçekleşirse önünüzde kalabilecek başka ALTERNATİFLER YARATIN... Doktor olamazsanız, İsminizin önünde DR., arkasında PhD. gelmezse, dünya başınıza yıkılırsa, ayaklarınız yere hala sağlam basabilir. En kötü senaryoda bile bir dönüm noktası olabilir. Potansiyellerinizi gözden geçirin. Kendinize verdiğiniz değer bir ünvana bağlı olmasın. YAPTIKLARINIZA, YAPABİLME POTANSİYELİNİZE, KENDİNİZ OLMANIZA bağlı olsun...

4. Adım: Kendinizle konuşurken kullandığınız OLUMSUZ dili OLUMLU bir DİL ile değiştirin. Bunu yapmalıyım, şunu yazmak zorundayım, bu makaleyi haftaya göndermeliyim, gibi ZORUNLULUK içeren bir dil kullanmaktan VAZGEÇİN! Kimse doktora yapmanız için alnınıza silah dayamadıysa, normal şartlar altında AKADEMİSYEN olmak SİZİN SEÇİMİNİZ. Sonuçlara odaklanarak kendinizi bunaltacağınıza başlangıçlara odaklanıp, yapmayı SEÇTİĞİNİZ öğrenme yolculuğundan ZEVK ALIN. Doktora noktasına kadar geldiyseniz muhtemelen bu yolculuğu bitirmek için gerekli olan akademik becerilere sahipsiniz. Kaldı ki DOKTORA bir öğrenme süreci. Hayatınızın araştırmasını yapmıyorsunuz. Kusursuz bir TEZ vermeyeceksiniz. Kendinizi kendinize kötüleyerek sadece kendinize ZARAR VERİRSİNİZ.

5. Adım: Suçluluk duygusundan arınmış olarak boş vakitlerinize sahip çıkın. Kendinize hobi edinin ve bunlara dört elle sahip çıkın. Doktora gibi bir maratonda hızlı koşup erken tükenmek istemiyorsanız, hobilerinizi kendinizi suçlu hissetmeden yapın. Önce ders Çalışın ve ödül olarak kendinize Yapmaktan Keyif aldığınız bir şeyi yapmanıza İZİN VERİN... 7/24 çalışırsanız piliniz 3 gün sürer. 

6. Adım: Tersine AJANDA yapın. Eylül ayında Tezimi Teslim Edeceğim, çok büyük bir hedef. İşe bu hedefinizi küçük hedeflere bölerek başlayın. Kaç bölüm yazmayı öngörüyorsunuz? Bu bölümlerin alt bölümleri var mı? İşe en kolay noktadan değil en zor noktadan başlayın. Benim tavsiyem METODOLOJİ'yi yazarak başlamanız. En sonra Giriş kısmınız yazarken sona yaklaştığınızda hala enerjinizin kaldığını görünce ŞAŞIRACAKSINIZ. Elinize Aylık bir takvim alın hedeflediğiniz tez teslim tarihine TEZİN ÇIKTISINI ENSTİTÜYE GÖTÜRMEK yazın. Daha sonra yapmanız gerekenler listesini ajandanızda sonran başa doğru yapın...

7. Adım: Tezinin için çalışacağınız zamanları PROGRAMLAMAYIN!! Bir çok insan tanıyorum kendilerine günlük veya haftalık programlar yapıyorlar ve uyamadıkları için suçluluk duyguları ve kendilerine kızgınlıkları artıyor. Haftalık ders çalışma programı üzerinizde baskı yaratmaktan başka bir işe yaramaz. Bu strateji benim en sevdiğim ve 3 haftadır kullandığım strateji oldu. Siz de mutlaka deneyin!!! Öncelikle haftanın 7 günü ve 24 saatini gösteren şu çizelgenin çıktısını alın. Size 7 gün 24 saatlik boş zaman veriyorum... Bu boşlukları yapmanız gereken boş zaman etkinlikleriyle, tutmanız gereken sözler, gitmeniz gereken randevularla doldurun. İşe Uyku-Yemek-Dizi İzleme- Doktor Randevuları-Arkadaşlarla Buluşma zamanlarını işaretleyerek başlayın. 

SADECE YARIM SAATLİK VERİMLİ ÇALIŞMA SÜRESİ HEDEFLEYİN! Bu yarım saatte, eliniz facebooka gitmesin, e-mailiniz kontrol etmeyin, cep telefonunuzdan mesajlaşmayın, telefon çalarsa bakmayın, tuvalete gitmeyin, kahve almak için yerinizden kalkmayın, dinlediğiniz müzik listesi biterse yeni parça koymak için dosyalara dalmayın. SADECE tezinizle ilgili yapmayı hedeflediğiniz şey neyse (makale okumak, seçtiğiniz bir bölümü yazmak, veri analizi yapmak vb.) onu YAPIN! Aklınıza yapmanız gereken başka bir şey gelirse, yanınızdaki kağıda NOT alın ve YARIM SAATLİK ÇALIŞMA OTURUMUNUZ BİTİNCE not aldığınız şeyi yapabilirsiniz...

iPad ve iPhone kullanıcıları için 2 application önerim var...Bu yarım saatlik seanslarınızın sürelerini LabTimer application'ı ile tutabilir iAccomplish application'ı ile bitirdiğiniz her verimli çalışma seansını kayıt altına alıp hissettiğiniz eğlence ve yetkinliğe 1-10 arası puanlar vererek çalışma sürecinizi ve başarılarınızı görselleştirebilirsiniz.

GÜNDE MAKSİMUM 5 SAAT, HAFTADA MAKSİMUM 20 SAAT VERİMLİ ÇALIŞMA SÜRESİ KULLANMANIZA İZİN VAR!!! HAFTANIN 1 GÜNÜ ise MOLA... O GÜN SADECE DİNLENMEYE-EĞLENMEYE-KAFA DAĞITMAYA AİT... Gününüzü kendiniz seçin!

Ders çalışacağınız zamanları PROGRAMLAMADIĞINIZ haftalık çizelgenize YARIM SAATLİK VERİMLİ ÇALIŞTIĞINIZ zaman aralığını FOSFORLU KALEMLE İşaretleyin... 
Her günün sonunda TOPLAM VERİMLİ ÇALIŞMA SÜRESİNİZİ kaydedin. HAFTA BİTİNCE de bu sürelerin TOPLAMINI ALIN...

İlk 2 hafta hangi günler, hangi zaman dilimlerinizin verimsiz geçtiğini, en çok ne zaman ERTELEME semptomlarınızın ortaya çıktığını görmeniz açısından önemli.

8. Adım: Gerçekçi hedefler belirleyin. Başarılı olma olasılığınızı yükseltecek şekilde hedeflerinizi seçmeye dikkat edin. Küçük ve ulaşılabilir hedefler koymak uzun vadede daha çok iş başarmanızı sağlar. Hedeflerinize ulaştıkça hem kendinize güveniniz hem de motivasyonunuz artar. SADECE TÜMÜYLE SAHİPLENEYECEĞİNİZ HEDEFLER KOYUN! Önceliğiniz tez yazmak ise, bedava diye kayıt olduğunuz konunuzla alakasız bir online kursa bulaşmayın. HEDEFLERİNİZE ULAŞMAK İÇİN Kendinizi adayacağınıza ve bunun için gerekli zamanı vereceğinize EMİN OLUN! Gerçekçi olmayan hedefler koyarak kendinizi eleştirmenize neden olacak durumlar yaratmayın. Hedefinizi belirlerken iki seçeneğiniz var, ÇALIŞMAYI SEÇMEK ya da ÇALIŞMAMAYI SEÇMEK (ERTELEMEK). Bu iki seçenek de enerjinizi alacaktır, çaba gerekecektir. Şunu aklınızdan çıkarmayın:GÖTÜRÜSÜ OLMAYAN DOKTORA YOK!  
Belirlediğiniz hedefi tamamen KENDİ ÖZ İRADENİZLE SEÇİN! Unutmayın, kimse sizi tez yapmaya zorlamıyor... ÇEKTİĞİNİZ ACILARLA YÜZLEŞİN... 
FONKSİYONEL ve GÖZLEMLENEBİLİR HEDEFLER YARATIN. 
Örnek hedef: Teorik çerçeve bölümünün ilk alt başlığını (30 sayfa) haftada en az 10 saatimi adayarak Nisan sonunda bitirmiş olacağım.
Örnek Alt Hedef: Üç gün sonra günde en az 1 saatimi vermiş olacağım ve bu başlık altında 2 sayfayı bitirmiş olacağım...

Bu yazıda anlattığım stratejileri uygulamaya başladıktan 3 hafta içersinde en azından duygu durumunuzda olumlu değişiklikler gözlemleyeceksiniz. Bu stratejileri uygulamaya başladıktan sonra yaşadıklarınızı bu yazının altında yorum kısmına iletirseniz eminim ki kaderdaş diğer doktora öğrencilerine destek olmuş olacaksınız. 

THe Now Habit isimli kitapta aslında daha fazla stratejiden bahsediliyor. Ben burada en hoşuma giden ve kullanışlı olduklarına inandıklarımı yazdım. Vaktiniz varsa ve adımlarla ilgili aklınızda soru işaretleri türediyse kitabını edinin. Bu yazının altına yorum bırakıp ulaşabileceğim bir e-mail adresi bırakırsanız size kitabım e-pub formatını ulaştırabilirim...

Tez sürecinde en zorlanan kesim MÜKEMMELİYETÇİ bireylerdir... Mükemmeliyetçi olmak, Mükemmeliyetçilikten kurtulmak da bir başka yazımın konusu olsun...

(Bir doktora öğrencisinin itirafları 7. yazıyı okumak için buraya tıklayınız.)