Buraları biraz fazla boşladığımın farkındayım. Yazmak istediğim şeyleri kafamda toparlayamadığım için bir türlü pc karşısına geçip aklımdan geçen konuları aktaramadım sizlere.
Verdiğim yaklaşık 2 aylık arada aslında çok şey yaptım. 5 haftada 5 ülkede 7den fazla şehir gezdim. Valladolid'deki Psikoloji ve Eğitim kongresinde sunum yaptım, niteliksel veri analizinde kullanacağım Atlas.ti adlı programla ilgili 10 saatlik bir kurs aldım ve kendimi yine detaylar içersinde kaybettiğimi hissettim. En önemli gelişme ise doktora tez araştırmamı yürüteceğim iki okuldan birisinin belli olmasıydı. Haftada 3 gün oraya gitmeye başladım. 2 aylık bir aradan sonra tekrar rutin bir şekilde çocukların arasında olmak bana iyi geldi. Bir de okula gitmek için otobüs-tren-otobüs kombinasyonlu 1,5 saatlik yolculuk olmasaydı...
Aslına bakarsanız bu yazımda size yukarıda ismi geçen kongrede dinlediğim pozitif psikoloji ve umut ile ilgili sunumdan bahsetmek istiyordum. Ama geçen hafta Barselona'dan uzaklaşayım amaçlı bir gezi için gittiğim Fransa'nın Montpellier şehrinde çok güzel bir çocuk parkı gördüm. Uzun zamandır (hatta belki de hiç) böyle yaratıcı bir park görmemiştim. Fotoğraflarını çekip takipçilerimle paylaşmalıyım dedim.
Bu blog yazım dolayısıyla az kelimeli, çok fotoğraflı olacak...
Günümüzde şehirler çocuklar düşünülerek yapılmıyor maalesef. Büyük şehirlerde yeşil alanların git gide azalıyor olması bir yana, çoğunlukla güvenlik sorunları nedeniyle evlerde genelde teknolojik oyuncakların karşısında kapalı kalıyorlar. Aktif bir şekilde, koşarak, düşerek, zıplayarak, tırmanarak, enerjisini boşaltamayan çocuk, teknolojik oyuncakların sunduğu bol uyarıcılı sanal ortamlarda saldırgan sıfatını kazanmaya kadar giden davranışlar sergilemeye başlayabiliyor. Nispeten şanslı sayılan az sayıdaki çocuk ise güvenlikli sitelerin hijyenik parklarında akranlarıyla tanışma, doğayla kaynaşma fırsatı yakalıyor olsalar da bu çocuklar da hayatın gerçeklerinden/zorluklarından kopuk, sosyal sınıf ayrımını, farkına varmadan iliklerinde yaşıyorlar, bu sınıfsallığı ister istemez içselleştirerek büyüyorlar.
Ortak yaşam alanlarında çocukların meraklarını göze alarak projelendirilmiş oyun parkları hem çocukların sosyalleşmesine büyük katkıda bulunur hem de onların yaratıcılıklarını destekler. Serbest oyun zamanlarında, gerek yaşıtlarıyla, gerekse yetişkinlerle etkileşim içine giren çocuk aktif oyun sürecine girebilmek için bir çok beceriye sahip olmalıdır. Oyun parklarında her ne kadar daha çok motor oyun gözlemlesek de sembolik oyunun ortaya çıkması için gereken özgür alanı da sağlar bu parklar.
Montpellier'deki bu çocuk parkı, şehrin merkezi kabul edilen Comedie meydanının hemen yan tarafında uzanan bir yeşil alan içersine yapılmış, herkesin kullanımına açık, müzik temalı bir park. Orijinal müzik aletleri, sol anahtarı ve notalar parkın etrafına eğlenceli bir görsel şölen halinde yerleştirilmiş.
Park o kadar orijinal aletlerle döşenmiş ki çocuklar deney yapmanın, keşfetmenin keyfini yaşama fırsatı yakalıyorlar. Göz alıcı renkler, biran önce parkın içine girik insanı oyunun içine girmeye teşvik edercesine sizi çağırıyor.
3-6 yaş grubundan bir çocuk olduğunuzu düşünün. Sınıf arkadaşlarınız ve öğretmeninizle birlikte müzik dersi için bu parka geldiğinizi düşünün. Müziği, sınıf arkadaşlarınızı ve hatta sizi oraya götürdüğü için öğretmeninizi daha çok sevmez miydiniz? Özellikle okul öncesi dönemde verilen eğitim ve öğretimin okulun duvarlarıyla sınırlı kalmaması gerektiğini düşünüyorum. Dış dünyanın sunduğu her nimetten yararlanılarak, çocuğun günlük yaşamıyla bağlantılı bir içerik, yaratıcı ve eğlenceli stratejiler kullanılarak çocuklara sunulduğunda çocuklar eğlenerek öğrenmenin doruklarını yaşayabilirler.
Yaz aylarının ve güzel havaların yaklaşmasıyla evlerine ve sınıflarına kapalı kalmış çocuklarının parkları, yeni çocukları, çevreyi ve doğayı keşfetme zamanı da geldi. Çevremde bu kadar güzel bir park yok diyip bahane uydurmayın. Gerekirse, çok istenirse bir kaç aile birleşip kendi çocuk parkınızı bile yaratabilirsiniz, neden olmasın?
Yeni nesil şehir bölge planlamacılarının, mimarların, belediyelerin, şehirselleşmede rolü olan herkesin çocukları düşünerek, onlar için, onların da fikirlerini alarak güzel parklar yaratmaları dileğiyle...
Son Not: Biraz önce çocuk şehiri temalı bir projenin internet sayfasını buldum. Çok inceleyemedim ama ilgi çekici ve üzerinde vakit harcamaya değer gibi görünüyor. The City of Children projesinin sayfasına buradan ulaşabilirsiniz.